28 Eylül 2012 Cuma

TOPLUMSAL ETİK DERNEĞİ; İNSAN HAKLARI BAĞLAMINDA DERSHANELER


Sayın Recep Tayip ERDOĞAN
Başbakan

            Eğitim, bireylerle toplumu, toplumla da ülkeyi daha ileriye taşıyan, refah düzeyi ve gelişmişliğini, modernleşmesini ve çağdaşlaşmasını sağlayan tek araçtır.    Ülkemizde yüksek öğrenim; programlarının azlığı, kontenjanın sınırlı artışı nedeniyle öğrenci talebini karşılayamaz durumdadır. Bunun sonucu olarak da üniversitelere sınavla öğrenci alınması ve dershane olgusunu yaşamaktayız.
            Ülkemizde; eğitim siteminin bu durumundan dolayı hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan veliler; çocuklarının iyi bir üniversite kazanabilmesi için ilköğretimden itibaren özel dershanelere yönelmektedirler. Bunun sonucu olarak; dershaneler çığ gibi büyümektedir. Şehirlerin en görkemli binalarını dershaneler işgal etmektedirler. Bu yıl itibariyle legal olarak çalışan 4 bin civarında dershane olup, 100 bin öğretmen ve 20 bin personel, bu sektörde çalışmaktadır. Bir bu kadar da ev, ofis ve binalarda kayıt dışı çalışanların olduğu tahmin edilmektedir. En donanımlı öğretmenler, yüksek transfer ve ücretlerle dershanelerde çalıştırılmaktadır. Dershaneler, 2 milyon dolar gibi korkunç bir ciro ile bir sektör oluşturmuşlardır.
            Dershanelerin kaldırılması konusunu birçok iktidar düşünmüş, programına almış, fakat gündemine dahi alamamıştır. Dershaneler konusu toplumumuzun kanayan yarasıdır. Bu yaraya parmak basmak ve çözmek, takdire şayandır.
            Bütün bunlara karşın ilköğretim ve orta öğretimdeki öğretim kalitesi hızla düşmektedir. Orta öğretimde müfredat programlarının takip edilmediği, hatta LGS’ de lise ikinci döneminden itibaren soru çıkmaması nedeniyle derslerin yapılmadığından şikâyet edilmektedir.
Bugün orta öğretimde 76 çeşit lise bulunmaktadır. Liseler, öğretmen, bina, araç, gereç ve öğrenim yönünden yeterli değildir. Öğrencilerin lisedeki başarısı, diğer öğrencilere göre değerlendirilerek elde edilen orta öğretim başarı puanı üniversiteye giriş sınav sonuçları ile birlikte değerlendirilmektedir. Bu durumun birileri tarafından öğrencilere karşı etik dışı bir silah olarak kullanıldığı söylentileri çok yaygındır. Ve bu durum; toplumun ortak tepkisine neden olmaktadır. Bu etik dışı durum fırsat eşitliğine, anayasa ve yasalara aykırı ve suçtur.
Birilerinin, öğrencileri; kurslara ve dershanelere ve özel ders almaya zorlaması kabul edilemez bir durumdur. Bu da saygınlığı olan öğretmenlik mesleğine zarar vermektedir.
            Sınava dayalı eğitim sistemimizin çarpıklığının düzeltilmesi ve etik dışı sapkınlıkların önlenebilmesi için dershanelerin kapatılmasının yanında, MEB ile YÖK’ün bir araya gelerek üniversitelere giriş sisteminin yeniden oluşturması gerekiyor. Bu bağlamda, konu ile ilgili önerilenimizi aşağıda sunuyoruz;
            Mevcut 76 çeşit olan liselerimiz; genel, meslek ve çok amaçlı liseler olmak üzere üç kategoriye ayrılmalıdır.
            Her öğrenci, becerisi, kabiliyeti, bilgisi ve isteği doğrultusunda İlköğretim 5, 6,7 ve 8.sınıf notlarının değerlendirilmesiyle; %35 genel liselere, %65 meslek liselerine yönlendirilmelidir. Bu durumda OKS. Kalkmalıdır.
            YGS ve LYS Kaldırılarak bunun yerine, orta öğretimde her sömestrde yapılacak sınavların ortalaması alınarak hesaplanacak nota göre öğrenciler üniversiteye girebilmelidir.
            Ayrıca, orta öğretime bitirme sınavı konularak da ağırlıklı olarak not ortalamasına dâhil edilebilir.
            Dershanelerden alt yapısı uygun olanlar; özel okullara, özellikle meslek liselerine ve meslek yüksek okullarına dönüştürülmelidirler. Küçük dershaneler bu amaçla bir araya gelebilmeliler. Dershanelerin kapatılması kararın verilirken onlara okullaşmaları için makul bir süre verilmelidir. En az iki yıl dershanelerde çalışan ve emekli olmamış öğretmenler, kısa dönem pedagojik sertifika eğitimine tabi tutularak MEB. Bünyesine alınmalıdır.
            Dershanelerin kapatılmasından sonra, gerekli denetim, yasak ve müeyyideler konulmalıdır.
            Meslek liseleri ve meslek yüksek okullarından mezun olan ve meslek sahibi vasıflı ara elemanlarının sanayi, sağlık, turizm, tarım, eğitim vb. gibi sektörlerde yıllardır ülkemize katkıları göz ardı edilemez. Meslek lisesi mezunları kendi dallarındaki yüksek okul ve üniversitelere girebilmelidirler. Örneğin; meslek lisesinin torna-tesviye ve motor bölümünü bitiren öğrenci üniversitelerin makine bölümüne girebilmelidirler. Bu okullarda okuyan öğrenciler, devletin sosyal güvenlik hizmetlerinden yararlanabilmelidirler.
            Öğretmenlik mesleği, maddi ve manevi yönden cazip hale getirilmelidir; öğretmen okullarından seçilerek gelen öğrenciler,”yüksek öğretmen Okulları”na kabul edilerek her branşda öğretmen yetiştirilmelidir. Öğretmen okulları ve yüksek öğretmen okulları yatılı mütalâalı (etütlü) öğrenim yapmalı ve bu okullardan mezun olanlar sadece öğretmenlik yapabilmelidir. Bu öğrenciler mesleğe mecburi hizmetle başlamalılardır.
            Öğretim kurumları, ciddi olarak teftiş edilmelidirler. Teftiş kurulları ”özerk” hale getirilmelidirler.
Talim terbiye kurulu, donanımlı ve uzman eğitimcilerden teşkil edilerek “özerk” hale getirilmelidir.
Yukarıda arz ettiğimiz hususların; taraflarca ve kamuoyunca tartışıp alt yapısının oluşturulmasından sonra uygulanmaya konulması en büyük dileğimizdir. Şunu unutmamak gerekir ki; ”en kötü sistem bile sistemsizlikten daha iyidir” Bu bakımdan, başarılı olabilmek için, öğretmen kalitesini, yönetim kalitesini ve sistem kalitesine okulların alt yapısını da ekleyerek birlikte değerlendirmemiz gerekmektedir.
Arz ederiz. Ankara, 18.09.2012 
                                                                                                          Ahmet AKGÜN
                                                                                                          Yönetim Kurulu Adına
                                                                                                          Genel Başkan
D A Ğ I T I M                                    :
A) GEREĞİ İÇİN;                         
- Başbakan, Sayın Recep Tayip Erdoğan,
- Milli Eğitim Bakanı, Sayın Ömer Dinçer
- YÖK Başkanı, Sayın Gökhan Çetinsaya
B) BİLG İÇİN: 
Başbakan Yardımcısı, Sayın Bülent Arınç
İ L E T İ Ş İ M:
Toplumsal Etik Derneği Genel Merkezi
TEL:0532 434 32 32/0543 409 29 39           
e-MAİL: ahmet.akgun06@hotmail.com